Bizim Okulda Sushi Satiyorlarmis, Abooov!!!


Papatya

She loves me
She loves me not
She loves
She loves me
She
She loves
-
She




Universite birinci sinifta varligindan haberdar olup da sairi hakkinda en ufak bir bilgiye ulasamadigim bir siir. Ismini bile bilmiyorum da uyduruverdim uygunundan bi tane.
Sahibini bilen varsa beri gelsin lutfen...

Brokoli



Bugun zaman gectikce ayni kalamadigimizi farkettim. Goz bebeklerinden disari baktigim bedenin icinde her ne kadar hareket olmasa da zamanin var olduguna ikna edildim; Buyuyorum, buyuyoruz. Verdigimiz kararlar daha olgun, cektigimiz acilar daha derin, beraberimizdeki insanlar daha uzak ve yalnizlik hissi daha yogun. 
BIr cocuktum, bir genc oldum. Yaslanacagim, olecegim. Ilginc bir sekilde rahatlama hissi verdi butun bu buhran bana. Intihar esigindeki hasta ruhlu biri gibi degil de, olumden hala cekinen ama surekli tekerrur eden bu mutsuzluklardan bikmis biri gibi korkarak ve mutlulukla bakiyorum olume. Olum uzak ya da yakin bir gun gelecek ve ben buz gibi bir denize girer gibi yavas yavas icine salacagim kendimi. Ayak bileklerimden yukari dogru beni saran sogukluk hissine alismaya calisacagim. Titreye titreye, tepemdeki en son nokta da soguyana kadar batacagim derine. Cenem kitlenecek, agzimda kalan son bir oksijen parcasina tutunan parmaklarimi teker teker cozup veda etmekte zorlanacagim hayata.

iste her gecen gun, o gun yasadigin seylerin kotulugune ya da iyiligine bakilmaksizin, bu sona yaklastirildigini biliyor olmak korkutucu ve guzel. Bugun umitle bakiyorum yarina, yarin mutluyken korkuyla bakacagim.

Olum sevimli.
Brokoli gibi; tadi igrenc, ama bi sekilde sevebilecegime eminim:/

Ve en eglenceli kismi da, butun bu cikarimlari yapip, sayesinde kendi kendimi dehsete dusurmekten kisa sureli zevk aldigim, toprak kokulu ve klostrofobik dusuncelerimi brokoliye olan carpik askimla baglayabilmekteki kolaylik oldu. Buyuksun brokoli!

on yedi inc!


























hahahaha! MacBookum geldi!!! :D

Hayat; Koyu Bir Balgam, Sert Bir Porno

Kulağımda teoman şarkısı dönerken "bir gevrek, bi ayran" almak üzere kantine gidip de tam teoman amcanın hayatı koyu bir balgam, sert bir porno`ya benzettiği mısaralarda parayı kantinci ablaya uzatıp, "bi balgam, bi porno" istediğim an geldi aklıma.

Pedal!


Ne zamandır yapmayı düşündüğümüz bir etkinlikti;
bisiklet kiralayıp baldırlarımızdaki acı artık bir bedene bürünüp etimizi ısırmaya başlayıncaya kadar ilerlemek, ve artık acıya dayanamaz hale gelince de yönümüzü geri çevirip tekrar pedallara abanmak...
Kimimiz yakacağı binlerce kaloriden bahsedip adonis kasları ile tanışmayı iple çektiğinden bahsediyor ve şimdiden mutu oluyor, kimimiz de baldırlarına doluşacak yepisyeni kasların uçan tekme atmasına engel teşkil edip etmeyeceği konusunda endişeleniyordu. Bense işin "artist"lik boyutundaydım. Gelmeden makinamın hafıza kartında yeterli yer açmış, pilini de kontrol edip öyle çıkmıştım. Gerçi sonradan, onlarca kilo ağırlık ve boynumda SLR fotoğraf makinası ile bir yandan cambazlık bir yandan "artist"lik yapamayacağım gerçeği ile tanıştım ve makinamı çantama geri koymak zorunda kaldım ama o ana kadar çektiğim üç beş fotoğraf bile yetti :)
Günün sonunda işler planlandığı gibi gitmedi tabi, binlerce kilometre yola ısınma turu gözüyle bakanlarımız, gruptaki bazı idmansız arkadaşlar yüzünden 3 km yol ile yetinmek zorunda kaldı.
Kalori yakma hayalleri olan insancıklar da turun sonunda Dominos'un acımasız "bir alana bir bedava" kampanyasına boyun eğdi.


Önemli Not:
Fotoğraf tekniği olarak genellikle "Lensi 18'e Alıp Suratın Dibine Sokmak Sureti ile Burnu Pörtletmek" yöntemini kullandım.



































Blog işine girdim!

Bütün günümü blog tasarımını biraz daha kişiselleştirmek için harcadım :)
 

Copyright © 2009 Trl All rights reserved.
Converted To Blogger Template by Anshul Theme By- WooThemes